Yeşilay İznik Temsilciligi
  HABERLER !!!
 

Yeşilay’dan Arnavutköy’de “Gençlik Kampı” Projesi
yesilay tarih 18.06.2009, 17:09 (UTC)
 
Yeşilay’dan Arnavutköy’de “Gençlik Kampı” Projesi
Tarih: 18.06.2009

Yeşilay Heyeti Genel Sekreter Mehmet Sırrı Arvas başkanlığında Arnavutköy Belediye Başkanı Ahmet Haşim Baltacı’yı makamında ziyarete ederek, kurumun çalışmalarını anlattılar ve işbirliği teklif ettiler. Yeşilay’ın teklifine göre Arnavutköy’de sahile yakın ormanlık bölgede spor, sanat, sağlık ve eğitim kampları hazırlamak, gençlere bu şekilde hizmet etmek, gençlerin zararlı alışkanlıklar yerine, sporu ve kültürel etkinlikleri hobi edinmelerini sağlamak için çalışma önerdiler. Başkan Baltacı: “İlçemiz birkaç beldenin birleşiminden meydana geliyor. Yeşil alan olarak bu ihtiyaca cevap verebilecek mekanlar orman müdürlüğü desteği ile bulunabilir. Yeşilay gibi asırlık hayır kurumları ile elbette ortak projeler yapmak arzu ediyoruz. Ben de iyi bir Yeşilay dostuyum. İnşallah çocuklarımız ve gençlerimiz için sağlık ve spor adına önemli çalışmalara imza atarız. Kurulacak bu kamp diğer belediyeler ve kurumların da istifadesine sunulabilir” dedi. Genel Sekreter Arvas ise, Yeşilay’ın gittikçe büyüyüp güçlendiğini, Dünya Sağlık Örgütü ile birlikte projeler yürüttüğünü, şu anda yürüyen “Dumansız İstanbul” projesinde önemli merhaleler sağlandığını hatırlatarak ülkemizin en önemli ve güçlü sivil toplum örgütü olma yolunda hızla ilerlediklerini belirtti.

Başkan’a Gönül Dostları Sertifikası


Yeşilay çalışmalarına katkıda bulunan başkan Baltıcı’ya “Yeşilay Gönül Dostları” sertifikası Basın danışmanı Hakan Hacıibrahimoğlu tarafından takdim edildi.

 

İngiltere'de Alkole Karşı Kampanya
admin tarih 18.06.2009, 17:08 (UTC)
 
İngiltere'de Alkole Karşı Kampanya
Tarih: 15.06.2009

İngiltere'nin başı yüksek oranda ve yaygın alkol kullanımıyla dertte.
Yüksek oranda ve yaygın alkol kullanımıyla başı dertte bulunan İngiltere'nin Sağlık Bakanlığı, soruna çözüm bulma arayışları çerçevesinde başlattığı bir kampanyada kullanmak amacıyla yaptığı araştırmada, çok alkol tüketenleri 9 ayrı gruba ayırdı.

Sınırların iki katı olan, kadınlar için haftada 35 bardak ve erkekler için haftada 50 bardak alkollü içki tüketenlerin temel alındığı araştırmada, fazla alkol tüketiminin stres ve sıkıntı atmaktan yeni ilişki kurmayı amaçlamaya dek birçok sebebi olduğu görüldü.

Uzmanlar, alkol bağımlılarına yardım etmede alışkanlıkların nedenini anlamanın "çok yararlı" olduğunu belirttiler.

İngiliz Sağlık Bakanlığının araştırmasına göre oluşan 9 alkol tüketicisi tipi; depresyon sebebiyle içen, stres atmak için içen, ilişki kurmak amacıyla içen, uyum sağlamak için içen, cemiyet üyesi olduğu için içen, sıkıldığı için içen, maçoluktan içen, haz aldığı için içen ve alkol bağımlılığından dolayı içen şeklinde sıralandı.

Araştırma sırasında, örnek olarak stres atmak amacıyla içenlerin mesleki baskılarından dolayı rahatlamak için alkol kullandıklarını gören araştırmacılar, ilişki kurmak amacıyla içenlerin de toplumda kötü sosyal ilişkileri bulunan ve bu nedenle içkiyi abartan insanlar olduğunu tespit etti.

Araştırma sonuçlarını değerlendirmek ve çok alkol tüketenleri bu alışkanlıklarından kurtarmak üzere harekete geçen İngiltere Sağlık Bakanlığı, bu amaçla ülkenin kuzeybatısında bir pilot bölge oluşturdu.

Kampanyalarında bu dokuz kategoriye uygun düşen 35 yaş üstü yetişkinlere odaklanan yetkililer, bu amaçla 900 bin haneye, alkol tüketimiyle kanser ve karaciğer rahatsızlıkları arasındaki bağlantıya dikkati çeken broşürler gönderecek.

İngiliz makamları, bu kampanyayla bölgede her yıl 4 bin kişiyi aşırı alkol tüketiminden kurtarmayı hedefliyor.

 

Alkol bizde 'siyasi' Avrupa'da sıhhi sorun
admin tarih 18.06.2009, 17:06 (UTC)
 
Alkol bizde 'siyasi' Avrupa'da sıhhi sorun
Tarih: 15.06.2009

Avrupa fazla tüketimin yol açtığı sağlık problemlerinden yola çıkarak içki politikalarını gözden geçiriyor. İsveç'in TEKEL'i alkole karşı savaş açtı. İngiltere'de barların 24 saat açık kalması tartışmalara yol açtı.

Ülkemizde yaşanan alkol tartışmasının bir benzeri son bir kaç hafta içerisinde Avrupa'da da alevlendi. Avrupa Birliği'nin alkol konusundaki uygulamalarının çok zayıf ve insanların hayatlarım tehdit eder boyutta olduğunu ileri süren İsveç'in girişimiyle başlayan tartışma, İngiltere'nin barları 24 saat açık bırakma kararıyla iyice büyüdü. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre Avrupa'da her yıl 600 bin kişi alkol nedeniyle hayatını kaybediyor. Alkolün yarattığı sorunların ülkelere maliyeti de milli gelirin yüzde 2 ile 5'i arasında değişiyor. Yani yılda 500 milyar euro'yu buluyor. İçki konusunda piyasanın serbest bırakılmasını isteyen AB'nin tutumu bazı ülkelerin büyük tepkisine yol açıyor. Avrupa'da giderek artan şekilde alkole bağlı sağlık problemlerinin ortaya çıkmasının temel nedenlerinden biri hükümetlerin içki piyasasındaki hakimiyetlerini giderek yitirmesi.

"Alkol göçü" yaşanıyor
Örneğin, yüksek fiyat ve sıkı kontroller nedeniyle AB'nin en az içki tüketen halkı olan İsveçliler son yıllarda içkinin çok daha ucuz satıldığı Finlandiya, Estonya gibi ülkelere akın ediyor. Stockholm'den kalkan feribotlardaki freeshop'larda içkilerin adeta yağmalanması da bunun en büyük göstergesi. Yani İsveçliler alkolü ülkelerinde satın almak yerine diğer ülkelerden çok daha büyük miktarlarda alarak hem kendi TEKEL'lerinin para kaybetmesine sebep oluyor, hem de ortaya önlenemez biz sağlık problemi çıkıyor. Diğer ülkelerde de durum farklı değil. Tüketiciler, serbest dolaşımdan faydalanarak içkinin pahalı olduğu ülkelerden ucuz olanlara bir "alkol göçü" gerçekleştiriyor. İngiltere'de çıkarılan "24 saat açık bar" yasası da tam bu tartışmanın ortasına denk geldi. Avrupa ülkelerinden son dönemde yaşanan alkol tartışmaları ve hükümetlerin bu konuda attığı adımlar şöyle...

Üç ülkede içki tartışmaları alevlendi
İngiltere: 24 saat açık bar tartışması
2003'te yılında çıkarılan ve bugünden itibaren yürürlüğe giren yeni yasa uyarınca İngiltere'de bar, restoran ve süpermarketler artık 24 saat boyunca içki satışı yapabiliyor. Ülkede şiddeti teşvik edeceği gerekçesiyle eleştirilen yasa kapsamında 1000'e yakın satış merkezi 24 saatlik yeni lisanslarına kavuştu. Hükümet barların sadece 11'e kadar içki satmasının 20'inci yüzyılın başlarına has bir özellik olduğunu ve bunun çağdışı kaldığını savunuyor. Ancak alkol karşıtı dernekler hükümetin zaten büyük bir problem olan alkol bağımlığı sorununa körükle gittiğine inanıyor. Yeni yasa uyarınca 16 yaş altındakilere alkol satan işletmeler 10 bin dolar para cezası ve lisans iptaliyle karşı karşıya kalacak. Tüm bar-restoran ve süpermarketlerin güvenlik kamerası kullanması ve gerektiğinde bunları ibraz edebilir olması zorunlu hale getirilecek.

İsveç: 1 milyon $'lık kampanya
Alkol göçü nedeniyle son 10 yılda İsveç'te alkol tüketimi ve buna bağlı sağlık problemlerinde yüzde 30'a varan artış sağlandı. Hükümet 960 bin dolarlık bir bilinçlendirme kampanyasını da devreye soktu. Bir zamanlar Türkiye'de alkol piyasasını kontrol eden TEKEL'in İsveç'teki muadili Alkol Satış Birliği de, ilginç bir girişime imza atarak 50 yaşını gazetelere verdiği, "Alkole karşı harekete geçmenin tam zamanı" başlıklı ilanla kutladı. Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso'ya hitaben yayınlanan ilanda şu ifadeler yer aldı:

"AB'nin alkol politikası yüzünden İsveçliler'in ve tüm Avrupa'nın sağlığı kötüye gidiyor. Avrupa Birliği ülkelerinde alkolden kaynaklanan sağlık problemlerinin faturası kabarıyor. 50'nci yılımızda bundan daha anlamlı bir ilan veremezdik. Bu konuda artık adım atmanın tam zamanı!"

Fransa: Şişelere uyarı geliyor
Dünyada alkol tüketiminin en yüksek olduğu altıncı ülke. Sağlık Bakanlığı verilerine göre alkolden kaynaklanan hastalıklar 45-55 yaşları arasındaki ölümler göz önünde bulundurulduğunda her 10 Fransız erkekten 5'inin, her 10 kadından da birinin ölümüne yol açıyor. Hükümet yılda 4.5 milyon euro'luk "alkolle savaş" bütçesi ayırıyor. Ancak bira ve şarap endüstrisinin 100 milyon euro'yu bulan reklam harcamalarının karşısında bu rakam komik kalıyor. Hatta Fransız şarap üreticileri "ülkedeki şarap tüketimini azalttığı" gerekçesiyle hükümeti boykot ediyor. Hükümet şimdi alkollü içeceklerin üzerine aynı sigara paketlerinde yer alanlar gibi uyarılar koymaya hazırlanıyor
 

Yeşilay Babıâli Şenliklerinde
admin tarih 18.06.2009, 17:05 (UTC)
 
Yeşilay Babıâli Şenliklerinde
Tarih: 04.06.2009

Sultanahmet meydanında bu yıl ikincisi gerçekleştirilen Bab-ali şenliklerinde stand açan Yeşilay’ı ziyaret eden İstanbul Valisi Muammer Güler’e Yeşilay rozeti takılarak, çalışmalar hakkında bilgi verildi. Babıali şenliği Pazar gününe kadar devam edecek.Türkiye Yeşilay Cemiyeti’nin de temsil edildiği Babıali şenliklerinde 100 ünlü hayranlarıyla buluşacak.

Türk Basınının merkezi olarak kabul edilen Babıali geleneğini yaşatmak ve tecrübeli Gazeteciler ile genç Gazetecileri bir araya getirmek amacıyla Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve İstanbul Valiliği’nin ortaklaşa düzenlediği 2. Babıali şenlikleri Sultanahmet meydanında yoğun bir katılımla başladı.7 Haziran Pazar gününe kadar sürecek etkinliklerde 100’e yakın edebiyatçı,yazar ve çizer okurlarıyla buluşacak.Şenliğin açılışına katılan İstanbul Valisi Muammer Güler,bu yıl ikincisi düzenlenen şenliğin hem Babıali’nin hem de tarihi yarımadanın özelliklerini yansıtması bakımından önemli olduğuna değindi.Osmanlı Devletinin yönetim merkezi olan Babıali’nin aynı dönemde Türk basınının da merkezi olduğunu dile getiren Güler,yazılı medyadaki bir çok kuruluşun bugün eski yerinde bulunmamasına rağmen Babıali’nin ağırlığı devam ettirdiğini söyledi.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç,Babıali şenliklerinin geçmişi anmayı,mesleki dayanışmayı sağlamayı,okuru,izleyiciyi ve dinleyiciyi buluşturmayı amaçladığını söyledi.Erinç,”Kendimizi 1831’den beri Babıali’nin bir başka deyişle,Sultanahmet,Eminönü,Sirkeci Yöresinin asli sahibi olarak sayıyoruz.”dedi.

Konuşmaların ardından Gazete,Dergi,Yayın evleri,Televizyon,Haber ajansları,Radyo ve Yeşilay ve Kızılay gibi sivil toplum örgütlerinin standlarının açılışı sembolik olarak kurdele kesilmesiyle gerçekleştirildi.

Yeşilay Standını gezen İstanbul Valisi Muammer Güler Yeşilay Genel Sekreteri Ahmet Sırrı Arvas’tan Yeşilay çalışmaları ile ilgili bilgi aldı.Güler,Yeşilay’ın çalışmalarını yakından takip ettiklerini belirterek,İstanbul ilinde Sigara,Alkol,uyuşturucu v.b Yeşilay’ın mücadele ettiği her alanda destek olamaya hazırız dedi.Yeşilay çalışmaları ile alakalı Vali Muammer Güler’e bilgi veren Yeşilay Genel Sekreteri Ahmet Sırrı Arvas;Yeşilay olarak son üç yılda büyük aşama kaydettiklerini belirterek,1 Milyon afiş kampanyası ile tüm eğitim kurumları ve resmi dairelere Yeşilay mesajlarını ilettik.Eğitim programlarımız ile 70 bin öğrenciye ulaştık.Hükümetimizin bize yapmış olduğu destek dolayı çok memnunuz.Sayın Başbakanımız bizim sağlık bakanlığı ile ortak çalışmamızı sağladı.ABD Merkezli Bloomberg projesi kapsamında çalışmalarımız devam ediyor.3 yıldır İstanbul’da 60 ülke temsilcisinin katılımıyla uluslar arası bağımlılık konferansı düzenliyoruz.Temmuz ayında Kafe,restorant v.b mekanlarda yürürlüğe girecek olan Sigara yasasının hazırlanmasında Yeşilay olarak katkılarımız oldu.Son olarak Yeşilay’ın çalışmalarını rahatlıkla yürütebileceği geniş ve çok amaçlı kullanılabilen bir Genel Merkez binası talebimizi Sayın Başbakanımıza ilettik.Talebimizi olumlu karşılayan sayın Başbakan Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne Yeşilay’ın kullanımı için en uygun yerin verilmesi talimatını verdi.Kendisine ilgisinden dolayı teşekkür ediyoruz.” dedi.

Hafta sonuna kadar devam edecek Babıali Şenlikleri kapsamında Yeşilay standında Yeşilay Dergileri,Afişleri,Çocuklar için özel hazırlanmış rehber kitapçıklar ücretsiz olarak dağıtılıyor.Ayrıca arzu eden gençler Yeşilay görevlileri tarafından Gençlik kulübüne üye yapılıyor. Son dönemde gençliğin Yeşilay’a olan ilgisi giderek artıyor.

 

Yeşilay’ın 31 Mayıs Sigara İçmeme günü sloganı
yesilay tarih 31.05.2009, 13:47 (UTC)
 

“31 Mayıs Dünya Sigara İçmeme Günü”nde bir açıklama yapan Yeşilay Genel Başkan Yardımcısı Porf. Dr. İbrahim Balcıoğlu, sigaraya karşı toplumsal mutabakat sağlandığını belirterek 31 Mayıs gününü “sağlıklı bir hayat için ilk adım” günü olarak kutlamak gerektiğini belirtti. Taksim’de düzenlenecek olan etkinliği Yeşilay’ın desteklediğini vurguladı.

İSTANBUL- Prof. Dr. Balcıoğlu açıklamasında; “Sigara içmek, çok yaygın bir bağımlılık çeşidi olmasının yanısıra, sigara ve dumanında bulunan maddelerin insan sağlığı üzerine yaptığı olumsuz etkiler nedeniyle dünyanın ve Türkiye’nin en önemli halk sağlığı sorunlarından biridir.

Bugün için Dünya genelinde 1 milyar 250 milyon kişinin sigara içtiği tahmin edilmektedir. Bu da halen dünya genelinde yaşayan 15 ve üstü yaş grubundaki kişilerin yaklaşık üçte birinin sigara içtiği anlamına gelmektedir.

Halen sigara içen 1 milyar 250 milyon kişinin bir günde 11 bini, bir yıl içerisinde ise toplam 5 milyonu sigara içtiği için ölmektedir.

Tütünün insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle ülkemizde halen yılda, 2,72 milyar Dolar ekonomik kayıp olmakta, bir günde 300, bir saatte 12 kişi olmak üzere, yaklaşık 100 bin kişi her yıl sigara nedeniyle erken ölmektedir. Bu ölümlerin hemen hemen tamamı da 35-69 arasındaki yaşlardaki kişilerde görülmektedir. Bu kişiler yaşamlarının en verimli 20-25 yıllarını sigara nedeniyle kaybetmektedirler. Bu sayı ülkemizdeki, çeşitli nedenlerden dolayı bir yılda ölen anne, bebek ve çocuk sayısının yaklaşık iki katı, 1900 yılından bu yana meydana gelen deprem ve sel baskını gibi doğal afetlerden ölen kişi sayısından fazladır.

Bu nedenle bu yıl, 31 Mayıs Dünya Sigarayı Bırakma Günü etkinlikleri düzenlenmiştir.” Dedi.
Balcıoğlu Yeşilay hizmetlerini anlattıktan sonra, kullanıcıların çektiği zorlukları şöyle anlattı.
Dünya Sağlık Örgütü’nün bağımlılık yasaları verilerine göre bugün 16 yaşında sigara içen bir bağımlının 66 yaşına geldiğinde ( ölmediyse) hala sigara içiyor olacağı size de çok acı geliyor mu? Bu nedenle, uzun zamandır “EN İYİSİ HİÇ BAŞLAMAMAK” sloganı ile Yeşilay hizmetleri devam etmektedir.
İşte sigara kullanıcılarında tesbit edilen ilginç durumlar ve yazılı olmayan yasalar…

O halde, nedir bu bağımlılık yasaları?
Yasa 1: Kişi bağımlısı olduğu maddenin zararını bizzat görmedikçe veya göreceğine emin olmadıkça o maddeyi bırakmakta isteksizdir:
Kişi zararlı olduğunu bildiği maddeyi neden içmeye devam eder? Bağımlıdır da ondan ! Peki, iç çatışmasını nasıl önler? İstediğim zaman bırakabilirim, komşumun büyük teyzesi 80 yaşında 50 yıldır içiyor, bir şeyi yok, yaşlılık hastalıkları olacak tabii, ben spor da yapıyorum, beslenmeme dikkat ediyorum, zaten az içiyorum filan diyerek kendini kandırmaya çalışır . Gerçekten sigara bırakma programlarına katılanların %90 ı bir zarar görmeye başladıklarını bildirerek gelirler.

Yasa 2:Bağımlılık ömür boyudur :
Kişi yıllar sonra bile tek bir nefes çekse bağımlılığı uyanır. Başlangıçta az sayıda sigara istenen etkiler için yeterken giderek daha çok içilir ve yoksunluk belirtileri kendini gösterir .Tolerans ve yoksunluk belirtileri bağımlılığın özüdür.

Yasa3: Kişi bağımlısı olduğu maddeyi giderek daha fazla dozda almaya başlar.

Yasa4:Sigara bağımlığından kalıcı olarak kurtulmak için hangi metod olursa olsun %90 kişi birkaç kez bırakma denemesi yapar.

Yasa 5: Kişi “BİR SİGARA İÇSEM NE OLUR Kİ? Diye düşünmeye başladığı anda iyileşme durmuş, geri dönüş süreci başlamıştır.

Yasa6 : Sigara bağımlılığı, kronik, nüks eden ve uzun vadeli terk sağlanana dek tekrar tekrar savaşılması gereken bir hastalıktır.

SİGARAYI BIRAKINCA NELER OLUYOR?

• 20 dakika: Kan basıncı ve kalp hızı normale döner. Eller ve ayaklar, dolaşım normale döndüğü için ısınmaya başlar.
• 8 saat: Kanda oksijen düzeyi normale döner. Kalp krizi riski düşmeye başlar.
• 24 saat: Karbonmonoksit vücuttan atılır. Akciğerlerdeki balgam ve diğer birikimler temizlenmeye başlar.
• 48 saat: Nikotin vücutta artık saptanamaz. Tat ve koku alma duyusu artmıştır.
• 72 saat: Solunum yolları gevşediği için nefes almak kolaylaşır. Vücut enerjisi artar.
• 2-12 hafta: Dolaşım bütün vücutta düzelir. Yürümek kolaylaşır.
• 3-9 ay: Öksürük, nefes darlığı düzelir. Akciğer işlevi yüzde 5-10 oranında artar.
• 5 yıl: Kalp krizi riski sigara içenlerin riskinin yarısına iner.
• 10 yıl: Akciğer kanseri riski sigara içenlerin riskinin yarısına iner. Kalp krizi riski hiç sigara içmemis biri ile eşit olur.

Sigarayı bırakabilmek için üç basamağı geçmelisiniz.
• 1- Karar verme
• 2- Hazırlanma
• 3- Devam etme Karar Verme
Neden bırakmak istediğinizi düşünün. Herkesin kendine göre sebepleri vardır; ve bırakabilmek için gerçekten istemeniz gerektiğini unutmayın. Eğer daha önce birkaç kez bırakmayı denediyseniz-ki çoğu insan denemiştir- bilirsiniz ki insan yeniden başlamak için binlerce anlamsız, gerçekte hiç de mantıklı olmayan bahaneyi çok akla yatkın hale getirir ve tekrar başlar. Bunu engellemek için motivasyonunuzun çok iyi olması gerekir. Kendinizi böyle bir başarısızlıktan (buna tecrübe de diyebiliriz) alıkoymak için bırakma nedenlerinizi kendi sözcüklerinizle kağıda dökün. Dayanamayacağınızı düşünüp tekrar başlamayı çok istediğinizde önce bunları okuyacağınıza kendi kendinizi ikna edin.
Eğer daha önce bırakmayı denediyseniz neden tekrar başladığınızı da yazabilirsiniz. Tekrar başladığına pişman olmayan insan tanımıyorum. Ama şunu da akılda tutmakta yarar var: İlk iki haftadan sonra dayanmak çok daha kolaylaşıyor ve yeniden başlama olasılığı büyük ölçüde azalıyor.


 

Yeşilay Vakıflar El Ele
YESİLAY GENEL MERKEZİ tarih 31.05.2009, 13:40 (UTC)
 
Yeşilay Vakıflar El Ele
Tarih: 28.05.2009

İSTANBUL- Asırlık kurum Yeşilay yeniden yapılanma sürecinde Genel merkez binasını yenileme, hizmetlerini genişletme ve modern anlamda kurumsallaşma çalışmalarını sürdürüyor.

Bu amaçla Başbakan Erdoğan’dan destek isteyen Yeşilay Genel Başkanı Av. M. Necati Özfatura Yeşilay’a bir mekân tahsis edilmesini talep etti. Erdoğan’ın desteğiyle Vakıflar Genel Müdürlüğü ile irtibata geçen Yeşilay, Cerrahpaşa- Fatih’te bulunan Damat İbrahim Paşa Medresesine talip oldu. Sponsorlar desteği ile medresenin restorasyonunu üstlenecek olan Yeşilay, burada önemli hizmetlere ev sahipliği yapacak. Medresenin restorasyonu başlamış olup, bahçede çıkan tarihi kalıntılar dolayısı ile anıtlar kurulu tarafından yapılacak incelemenin ardından proje yeniden çizilip restorasyon tamamlanacak.
İstanbul Vakıflar bölge Müdürü İbrahim Özekinci’yi ziyaret eden Yeşilay yönetim kurulu üyeleri, tarihi eserin yeniden topluma kazandırılmasıve hayırlı hizmetler verebilmesi için bir an önce bitirilmesi gerektiğini ve kendilerinin katkıda bulunacağını beyan ettiler. Bölge müdürü İbrahim Özekinci “Yeşilay ülkemizde en hayırlı kurumlardan biridir. Elbette vakıf ruhuna en uygun hizmetleri yapacağına inanıyoruz” diye konuştu.

Geçtiğimiz yıllarda TBMM başkanı iken, aynı zamanda Yeşilay Yüksek Şura Başkanlığına seçilen Başbakan Yrd. Bülent Arınç’ın bu dönemde sağlıklı bir neslin yetişmesi için çalışan Yeşilay’ın faaliyetlerine katkıda bulunması bekleniyor.

 

<-Geri

 1  2 Devam -> 
 
  Bugün 30068 ziyaretçikişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol