Yeşilay İznik Temsilciligi
  SOKAK COCUKLARI
 

“SOKAK ÇOCUKLARI HK. RAPOR” UN

ÖNSÖZÜ

 

1980’li yılların başında Türkiye’nin sosyal gündemine giren “Sokak çocukları” meselesi; Türkiye’nin başta gelen millî problemleri arasında ve ön sırada yer almaktadır. Sokak çocukları bizim evlâtlarımızdır ve bu ülkeye kazandırılması gerekir. Bunlar aile içi fırtına neticesi sokağa dökülmüş incilerdir.

Bu meselede devletin ve hükûmetin kayıtsız ve seyirci kaldığı iddiası doğru değildir, ama yeterli olmadığı da bir gerçektir. Her sosyal meselede olduğu gibi, sokak çocukları meselesinin de temelinde aslî ve tâlî çok sayıda sebep vardır.

Bu meselenin yalnız polis gücü ile halli imkânsızdır. Ancak, eğitim, ekonomi, ahlâkî değerler, aile münâsebetleri başta olmak üzere, son derece geniş ve çok sayıda meselenin halli ile, giderek çığ gibi artan “sokak çocukları” meselesi önlenir ya da en azından asgariye indirilir.

Bu meselenin hallinde devletin kuruluşları yanında sivil toplum kuruluşlarının da görev alması zarûrîdir. Türkiye’nin en eski kuruluşlarından olan Türkiye Yeşilay Cemiyeti, Genel Merkez, Şube ve Temsilcilikleri ile bütün imkânlarını kullanarak, bu millî meselenin hallinde âzamî gayret sarfetmeye hazırdır ve ilk safhada konferanslarla, (kitap, broşür vs. gibi) her türlü döküman ve yayınlarımızla bu görev îfâ edilmektedir.

Sokak çocuklarının topluma kazandırılması için ihtiyaç duyulan tedavi, rehabilitasyon, eğitim, meslek edindirme ve istihdam, yurt, okul ve ailelere yardım hizmetlerinde görev alan bakanlıklar ile devlet kurumları ve özel kuruluşlar, raporun “Sorumlu Kuruluşlar” bölümünde arz edilmiştir.

Sokak çocukları meselesi ile ilgili ve bir nevî bilgi demeti olan “Sokak Çocukları Raporu” eklidir.

İlgili kuruluş ve makamlara saygılarımızla  arz ederiz.

 

 

                                                                                                      Türkiye Yeşilay Cemiyeti

                                                                                                                Genel Başkanı

              Av. M. Necâti ÖZFATURA

 

 

 

 

 

SOKAK ÇOCUKLARI KİMDİR?

 

“Sokağı mesken tutarak, günün önemli bir bölümünü sokakta yaşıtları ile birlikte geçiren, yaşamış oldukları ortamlarda her türlü ihmâl, istismar, sömürü ve kötü davranışa mâruz kalan, aile veya yasal yakınları ile bağları kısmen veya tamamen kopmuş, genellikle yaşıtları ile birlikte kendilerini korumaya çalışan, çoğunlukla da uçucu ve uyarıcı madde bağımlılığı bulunan çocuklardır.”

*

Haberler:

Başbakan Erdoğan'dan

'Sokak Çocukları'  Genelgesi:

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Sokakta Yaşayan ve Çalışan Çocuklara Yönelik Hizmet Modeli' ne ilişkin bir genelge yayımladı. (25 Mart 2005)

 

Resmi Gazete'nin 25 Mart 2005 tarihli sayısında yayımlanan genelgeye göre Başbakan Erdoğan, sorunun aciliyeti ve ulaştığı boyutlar nedeniyle ilk etapta, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'nun (SHÇEK) geliştirdiği hizmet modelinin İstanbul, Ankara, İzmir, Diyarbakır, Adana, Mersin, Bursa ve Antalya illerinden başlanarak, ihtiyaç duyulan tüm illerde hayata geçirilmesinin kararlaştırıldığını belirtti.

Erdoğan, projede kendilerine görev verilen bütün kamu kuruluşlarının, projenin yürütülmesinden sorumlu kuruluşlarca ihtiyaç duyulacak mobil ekip, donanım ve personel görevlendirilmesi konularında gereken yardım ve desteği gecikmeksizin sağlamalarını istedi.

Genelgede, son yıllarda başta büyük şehirler olmak üzere, göç alan kentlerde, sokakta yaşayan ve çalışan çocukların durumunun önemli bir sosyal sorun olarak ortaya çıktığı belirtildi. Sokakta yaşayan, her türlü madde bağımlılığına açık olan ve bir kısmının hırsızlık, gasp, kapkaç gibi olaylara da karıştırıldığı bilinen bu çocukların, tedavi, rehabilitasyon ve eğitimleri sağlanarak topluma kazandırılmalarının ancak etkin ve kalıcı önlemlerle mümkün olduğu kaydedilen genelgede, sorunun temelden çözümü için de; ulusal ve yerel düzeyde plânlı ve organize uygulamaların derhal başlatılmasının zorunlu bulunduğuna işaret edildi.

Erdoğan, bu amaçla, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'nun bağlı olduğu bakanlığın koordinatörlüğünde, Adalet Bakanı, İçişleri Bakanı, Milli Eğitim Bakanı ve Sağlık Bakanı'nın katılımıyla bir komite kurulduğunu, kısa, orta ve uzun vâdeli stratejilerin belirlenmesi çalışmalarına başlandığını bildirerek,"Sorunun aciliyeti ve ulaştığı boyutlar nedeniyle ilk etapta, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından geliştirilen 'Sokakta Yaşayan/Çalışan Çocuklara Yönelik Hizmet Modeli'nin İstanbul, Ankara, İzmir, Diyarbakır, Adana, Mersin, Bursa, Antalya illerinden başlanarak, ihtiyaç duyulan tüm illerimizde hayata geçirilmesi kararlaştırılmıştır"dedi.

Başbakan Erdoğan, genelgesinde şunları söyledi; "Koordinatör Bakanlık tarafından ilgili tüm kamu kurum ve kuruluşlarına dağıtımı sağlanacak olan söz konusu hizmet modelinin başarıyla uygulanabilmesi için tüm kamu kurum ve kuruluşları arasında işbirliğinin sağlanması vazgeçilmez bir gerekliliktir. Bu nedenle, projede kendilerine görev verilen Bakanlıklar, valilikler ve başta büyükşehir belediye başkanlıkları olmak üzere tüm belediye başkanlıkları, il özel idareleri, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü ile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları, projenin başarısı için gerekli tedbirleri eksiksiz olarak alacaklar, projenin yürütülmesinden sorumlu kuruluşlarca ihtiyaç duyulacak mobil ekip, donanım ve personel görevlendirilmesi konularında gereken yardım ve desteği gecikmeksizin sağlayacaklardır.

Ayrıca yürütülecek çalışmalarda bu modele, tüm sivil toplum kuruluşları ve gönüllülerin sahip çıkması sağlanarak, projenin topluma mâl edilmesine önem verilecektir.

Konunun önemi ve âciliyeti göz önünde bulundurularak, uygulamada görev alacak tüm kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu personelinin gereken ciddiyet ve hassasiyeti göstermelerini, uygulamaların yöneticiler tarafından dikkatle takibini ve her hangi bir aksamaya meydan verilmemesini önemle rica ederim."

 

 

*

SOKAK ÇOCUKLARI İLE İLGİLİ MUHTEMEL PROJE

 

 

Haziran’ın ikinci haftasında İstanbul Princess Otel’de “Sokakta Yaşayan ve/veya Çalıştırılan Çocuklara Yönelik Hizmet Modelleri Eşgüdüm Toplantısı”nda aşağıdaki hizmet modeli tartışıldı ve karar verildi.

1. Sokaktaki çocuklar mobil ekipler vâsıtası ya da sokak ofisleri tarafından, ilk adım istasyonuna gönderilecekler.

2. Bu çocuklara psikiyatrik destek sağlanacaklar.

3. Madde bağımlısı olan çocuklar tedaviye hazır hâle getirilecekler.

4. Ve bunlar tıbbî rehabilitasyon merkezine teslim edilecekler.

5. Madde bağımlısı olan çocuklar, tedavilerinden sonra sosyal rehabilitasyon merkezine gönderilecekler.

6. Madde bağımlısı olmayan  çocuklar ilk adım istasyonundan sonra sosyal rehabilitasyon merkezine gönderilecekler.

7. Gerek madde bağımlıları, gerekse madde bağımlısı olmayanlar, sosyal rehabilitasyon merkezinde gerekenler yapıldıktan sonra terapi tamamlanmış olacaktır.

8. Bu süreçleri tamamlayan çocukların ailelerinin yanına dönmeleri sağlanacaktır.

9. Bu mümkün olmazsa SHÇEK veya Millî Eğitim Bakanlığına bağlı kurumlara gönderilecekler.

10. Yaşı uygun olmayan çocuklar da Gençlik Evlerine gönderilecekler.

11. İlk safhadan itibaren çocuğun ve gencin ailesinin yanına dönmesini,ailesi olmayan gençlere meslek edinme ve iş imkânı temin etmek için ekonomik ve sosyal destek sağlanacaktır.

12. Kız çocuklarına, geçimini temin edecek meslek edininceye veya evleninceye kadar ekonomik ve sosyal destek sağlanacaktır.

*

BU KARARLA İLGİLİ  OLAN YETKİLİLERİN GÖRÜŞLERİ:

Devlet Bakanı Nimet ÇUBUKÇU’nun görüşü:

“Bu proje tüm toplum kesimlerinin sahip çıkmasıyla başarıya ulaşacaktır. İçinde insan sevgisi ve dayanışmanın olmadığı hiç bir proje, başarılı olamaz. Bu nedenle sivil toplum kuruluşlarının ve medyanın projeye sahip çıkması çok önemli. Bu toplum kendi çocuklarını bağrına basacaktır.”

SHÇEK Genel Müdürü İsmail Barış’ın görüşü:

“Bu projeyle hedef, sokakta yaşayan ve çalışan çocukların problemlerini temelinden çözmek için kaynağı durdurmalıyız.

Bunun için de bölgeler arası gelişim düzeyi, aile parçalanmaları, işsizlik ve göçle ilgili olarak makro düzeyde tedbirler almak gerekiyor.

*

SOKAK ÇOCUKLARINI SOKAĞA İTEN SEBEPLER:

1. Aile içi cinsel tâcizler ve tecâvüzler..

2. Aile içi şiddet..

3. Kırsal kesimlerden kentlere göç..

4. Ekonomik meseleler, zorla çalıştırılma..

5. Parçalanmış aileler..

6. Aile ile uyumsuzluk, üvey ana ve baba..

7. Sevgisizlik ve ihmâl..

8. Kaçırılan çocuklar (Dilenme-Fuhuş-Uyuşturucu satıcılığı-Kapkaç-Hırsızlık vs. için)

9. Ailelerinden kiralanan çocuklar (para karşılığı),

10. Mâcerâ hevesi (şarkıcı-artist-manken vs...)

11. Evlilik vaadi ile kandırılıp sokağa düşenler..

12. Yetim ya da öksüzlük..

13. Kötü arkadaş teşviki..

14. Hırsızlığa, kapkaça ve dilenmeye teşvik eden aile bireyleri..

15. Alkolik, kumarbaz baba..

16. Fuhuş yapan anne..

17. Baba ya da annenin hapiste olması..

18. Özenti, kendi isteği..

19. Ve diğer sebepler..

20. Anne ve baba ilgisizliği, sevgisizliği ve eğitimsizlik..

21. Eğitimde rehberlik hizmetinin azlığı, yurt ve yuva uyumsuzluğu..

22. (Gözcü-29.Ocak.2000)  Evinden kaçan 15 yaşındaki  M.............., kötü yollara düşmemek için polise sığındı. “Kimin kapısını çalsam (eniştem dâhil), tecâvüze uğradım!”

23. 2000 yılında 4666 kız kaçırıldı (en çoğu evlenmek için)..

24. Her yıl çeşitli sebeplerle 5 bin çocuk terk ediliyor. Böyle giderse, 20 yıl sonra yüzbin çocuk sokağa terk edilmiş olacak..

25. “Ergenlik çağı gerçekten hassas bir dönem. Gençler bu dönemde uyumsuz davranışlarda bulunabilir. Onlara bu dönemde özenle davranıp, kırılacak eşya olan ambalajların üstünde yazdığı gibi, “Dikkat! Ergendir, kırılır.”  muamelesi yapılmalıdır.

26.       Parçalanmış aile           : yüzde 51,1..

            Ölüm                           : yüzde 47,5..

            Boşanma                     : yüzde 52,5..

 

 

*

TÜRKİYE’DE VE DÜNYA’DA SOKAK ÇOCUĞU SAYISI:

 

1) 7 ya da 10 bin (Sokak Çocukları Rehabilitasyon Derneği)..

2) Türkiye ve İstanbul’da kesin sayı bilinmiyor.

3) Bazı kaynaklara göre, kimsesiz çocuk sayısı 540 bin. Bunun 12 bini sokakta yaşıyor.

4) Sokakta yaşayanlar ile sokakta çalışanlar ayrıdır.

5) 2001 yılında Diyarbakır’da sokakta çalışan çocuk sayısı 5 bin idi. 100’ü ise uçucu kullanıyordu.

6) 60 ilde 300 devlet kuruluşundaki devlet koruması altında olan çocuk sayısı 30 bindir.

7) Türkiye genelinde sokak çocukları sayısı 220 bin (!) dir. Aslında daha fazladır.

8) Bazı kaynaklara göre, sokakta yaşayanlar 40 bindir. (Bu rakam oldukça azdır, aslında daha fazladır.)

9) 14 yaşından küçük çocuklara hapis cezası verilmiyor. Kapkaç, hırsızlık, dilencilik, fuhuş, uyuşturucu çete ve mafyası 14 yaş altındaki çocukları kullanmayı tercih ediyorlar.

10) Dünya Sağlık Teşkîlâtı’nın raporuna göre, (1997) dünyada 30 milyon  çocuk sokaktadır ve 5 yaşında uyuşturucuya başlamaktadır.

11) İstanbul’da sokakta yaşayan çocuk sayısı 20 bin olduğu bazı kaynaklarca ifade edilmektedir.

12) Yasalara aykırı olarak, kiralık çocuk pazarları (bebek ve çocuklar için) kurulmaktadır.

13) Güvenilir kaynaklara göre, çoğu fuhuş sektöründe olmak üzere, insan ticareti yapan (uyuşturucu-dilenci-organ nakli-hırsızlık vs.) 200 çete bulunmaktadır.

14) Bazı kaynaklara göre Dünyada sokak çocuğu sayısı 100 milyondur.

15) “İstanbul’da 4500 sokak çocuğu” sayısı gerçek sayı değildir.

16) Devlet Bakanına göre:

2003 yılında sokakta yaşayan ve çalışan çocuk sayısı 33 bin 247 idi (Türkiye genelinde).

2004 yılında 41 bin 982..

Ve bunların yüzde 37’si Doğu ve Güneydoğu Anadolu’dan göç edenlerdir.

 

*

SOKAK ÇOCUKLARINI ÜLKEYE KAZANDIRMAK İÇİN NELER YAPILABİLİR:

 

1) Aile ortamından kopmuş, sokaklarda yaşayan, sorunlu, maddî-mânevî yardıma muhtaç olup, kötü şartlarda çalıştırılan, evinden kaçmış, madde (tiner, bally, esrar, eroin, alkol vs..) bağımlısı olan, çocuk ve gençleri bu olumsuz davranış ve alışkanlıklardan arındırıp, topluma, ailelerine ve ülkeye kazandırmak..

2) Sokaklarda yaşayan  çocuk ve gençlerin barınmaları için yurtlar, evler temin etmek..

3) Sağlık ihtiyaçlarının temini..

4) Madde bağımlısı olanların tedavisi, rehabilitasyonu..

5) Okul çağında olanların eğitim ihtiyaçlarının karşılanması..

6) Onlara iş ve meslek edinebilmeleri için imkânlar meydana getirilmesi (İş atölyeleri, çırak okulları..)

7) Meslek ve iş imkânı temin edilenlerin evlendirilmesi..

8) Çocuk Esirgeme Kurumu’nda olup, 18 yaşına gelip dışarı çıkanların gençlik evlerinde barınma ve iaşesinin temini..

9) Ailelerinin yanında yaşayan ama olumsuz şartlarda yetiştirilen, maddî yetersizlikleri olan, sokaklarda çalıştırılan  çocuklara ve ailelerine ulaşılarak, bu çocukların, içinde bulunduğu olumsuz şartlardan kurtarması için çalışmak, çocuğa ve ailesine maddî yardımda bulunmak..

10) Korunmaya muhtaç çocukların kalplerinin ve dimağlarının millî ve mânevî değerlerle techizi..

11) Sokak çocuklarının (kapkaç, hırsızlık, dilencilik, uyuşturucu ve organ nakli) mafyalarından, ülke zararına çalışan gizli kuruluşlar ve misyoner faaliyetlerinden koruması..

12) Sağlam aile yapısı korunmalı ve güçlendirilmelidir..

13) Aile cemiyetin temelidir. Aile dejenere olursa, milletler ve devletler yok olmaya mahkûmdur..

14) Aile karşılıklı sevgi, saygı, güven, dostluk, sadakat, feragat, fedakârlık, yardımlaşma temelleri üzerinde kurulursa, sağlam aile yapısı meydana gelir.

15) Aile havası güvensizlik dikenleriyle yaralanmamalı, lüzumsuz kıskançlık zehiri ile bozulmamalıdır...

16) Aile çöküyor, boşanmalar artıyor..

17) Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan araştırmaya göre sokakta çalışanların:

            Yüzde 37,63’ü ayakkabı boyacılığı,

            Yüzde 27,72’si poşet satıcılığı,

            Yüzde 10’u simit satıcılığı,

            Yüzde 5’i değişik yollarda hamallık,

            Yüzde 2’si pazarcılık yapmakta...

18) “Diyarbakır başta olmak üzere, doğu illerinden getirdikleri çocukların, Türkiye’nin birçok ilinde gasp, kapkaç ve yankesicilik ile silâh ve uyuşturucu ticareti yaptırdığı belirlenen çeteye operasyon düzenlendi. Çetenin Türkiye sorumlusunun da aralarında bulunduğu 17 kişinin gözaltına alındığı operasyonda şebekenin aynı bir terör örgütü gibi ev, bölge ve Türkiye sorumluları şeklinde yapılandığı anlaşıldı. Bu suçlular Ankara Emniyet Müdürlüğü tarafından 3 aylık bir takiple ele geçirildi.”

19) Uyuşturucu şebekeleri güzel kızları, yakışıklı erkekleri ve zengin  çocukları tuzaklarına düşürmeye çalışırlar. Uyuşturucuya alıştırıp sonra fuhuş sektöründe kullanırlar.

20) İçişleri Bakanlığının raporlarına göre: “Liselerde çeteleşme olayları oldukça yoğun.”

 

*

SORUMLU KURULUŞLAR:

 

Sokakta yaşayan ve sokakta çalışan çocukların ülkeye kazandırılması, her türlü maddî ve mânevî ihtiyaçlarının temini; Türkiye’nin millî meselesidir. Devletin bu konuda hiç bir şey yapmadığı haksız bir ithamdır. Ama bu konunun halli için devlet ve milletin işbirliği zarûrîdir. Bu konuda yetkili bakanlıklar; Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanetten Sorumlu Devlet Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı, Mâliye Bakanlığı’dır. Koordinatör Bakanlık ise, Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığıdır.

Sokak çocuklarının topluma kazandırılmasında önde gelen devlet kurumları ile özel kuruluşlar şunlardır:

1. Valilikler..

2. Büyükşehir Belediyeleri başta olmak üzere mahallî bütün belediye başkanlıkları..

3. İl ve ilçe özel idareleri..

4. Emniyet Teşkîlâtı..

5. Emniyet’in Küçük Çocukları Koruma Şubeleri..

6. Emniyet Kayıplar Büroları..

7. Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu ve şubeleri..

8. Sokak çocukları ve çocuklarla ilgili dernek ve vakıflar..

9. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma vakıf ve dernekleri..

10. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü..

11. Sivil Toplum Kuruluşları..

12. Spor kulüpleri (Sokak çocukları ile ilgili) futbol, güreş, yüzme, basketbol vesair kulüpler..

13. Mevcut spor tesis ve kulüpleri..

14. Diyanet’e bağlı Kur’an kursları..

15. Yatılı okullar (devlete ait)..

16. Özel okullarda kontenjan miktarı kadar yatılı eğitim..

17. Üniversiteler..

18. Jandarma Teşkilâtı..

19. Islah okulları açılmalı. 1974 yılında laftaki ıslah okulu kapatıldı..

20. Çocuk ıslah evleri..

21. Çocuk Mahkemeleri..

22. Meslek Okulları..

23. Burs veren kuruluşlar..

24. Televizyon kuruluşları..

25. Yeşilay..

26. Kızılay..

27. UMATEM.......... (Sayısı artmalı)..

28. İlk Adım İstasyonları..

29. Mobil ekipler..

30. Bilgisayar ortamı..

31. Otomasyon sistemi..

32. Çıraklık Merkezleri.. (Öğrenci bekliyorlar..)

33. Özürlüler için açılan okullar, öğrenci yokluğundan kapanma tehlikesi içindedir.

34. Emniyet Teşkilâtı muhtarlar vâsıtasıyla bir şahsın en son nerede oturduğu, naklinin nereye olduğunu yakından kameralar vasıtasıyla ânında öğrenecek.

35. Almanya’da polis ile imamlar işbirliği yapmaktadır. Bu konuda Diyânet Teşkîlâtından âzamî istifâde edilmelidir.

36. Türkiye’de akıl ve ruh sağlığı hastanesi 5 adet olup, yetersizdir.

37. Sokak çocukları ile ilgili çeşitli dernek ve vakıfların sayısı 36’dır.

 

*

 

AİLE MÜNÂSEBETLERİ:

 

1) Çocuklar söylenenlerden çok ana-baba ve yakınlarının ve muhitindekilerin yaptıklarına önem verirler ve taklit ederler.

2) Çocuk ne öğrenirse yaşadıklarından öğrenir. Dürüst yaşarsa doğruluğu öğrenir.

3) Ana ve baba iyi nodel ve örnek olmalıdır.

4) Son yılların en önemli hâdisesi ne New York İkiz Kulelerinin, ne de Berlin Duvarının yıkılmasıdır. Asıl önemli hâdise, yatak odasının dört duvarının, aile ve kişi mahremiyet duvarının yıkılmasıdır. Hayâ perdelerinin yırtılmasıdır.

5) Psikoterapist Dr. Michaela Heymena’ya göre: Almanya’da yaşayan Türk kadınlarının büyük çoğunluğu deprasyon yaşıyor. Kendisine başvuran hastalarına mensubu oldukları dini yaşamalarını tavsiye ediyorum. Ve bu telkin işe yarıyor.

6) Dünya çapındaki 2 milyon üyesi ile 8 Mart 2004 Dünya Kadınlar Gününde 140’dan fazla ülkede “Kadına Yönelik Şiddete Son!”  kampanyası başlatan “Dünya Af Örgütü”: Dünya’da her üç kadından birinin yakınlarından dayak yediğini ya da tâcize uğradığını açıklamıştır.

7) İngiliz gazeteci (eski manken) Helen Kirwan Taylor’a göre: Podyumun arkasında, verdikleri sözü hiçbir zaman tutmayan ajans yöneticileri, mankenleri çapkınların önüne atmaktan kaçınmayan menajerler ve bol bol da cinsel tecâvüzler var. Mankenlerin özenilen hayatı göründüğü gibi değil..

8) Duyarsızlık aileyi sarsar.

9) Yeni nesillerin geleceğe hazırladığı en tabii ve harika müessese; sağlam temeller üzerine kurulan, eşlerin sorumluluğu âdil paylaştığı, başta sevgi olmak üzere, güzel duyguların paylaşıldığı ailedir.

10) Kadının ezilmesi, toplumun ezilmesidir.

11) Ailede alarm: “Aile Araştırma Kurumu” Başkan Yardımcısı Nesrin Afşar Çelik’e göre: “Bugün Türkiye aileyi maddeten ve mânen desteklemediği takdirde; ilerde bunun bedelini fazlasıyla ödemek zorunda kalacaktır.”

12) Aile Araştırma Kurumu’na göre: “Tedbir alınmazsa Türk aile kurumu Avrupa’daki gibi tahrip olacaktır. Gelecek risk altında...”

13) Gelecek kaygısı gençlerin ruh sağlığını bozmaktadır.

14) Çin’de kota dışı doğan bebekler, kaldırım kenarlarında ve çöplükte ölmekte ve gelip geçenler bunlara ilgisiz kalmaktadır.

15) Uzmanlara göre çocuğun her isteğine “evet” demeyin.

16) Çocuğun her yalanı, ana-babaya verilen olumsuz bir mesajdır.

17) Çocuklarla konuşulmalıdır.

18) Yaramazlık zekâ belirtisidir.

19) Aile içi şiddet dışarıdan yardım alarak çözülür.

20) Aile toplumun temelidir. Ailede huzur olursa toplum da huzurlu olur.

21) Savaşlar geleceğin teröristlerini yetiştirir.

22) Aile içi şiddet çocuğun zekâsını etkiler.

23) Sofrada kavga çocukları olumsuz etkiler..

24) ABD’nin araştırmasına göre: 2025 yılında Türkiye nüfusu 110 milyon olacaktır.

25) Gençliğin 2 ana meselesi işsizlik ve geçim derdidir. Üniversiteye giremeyenler işsizler ordusuna katılmaktadır.

26) Dayak yiyen, dayak atıyor.

27) Otistik çocuklar sporla eğitilmeli..

28) Annelerin yüzde 80’ini engelli çocuğu ile ilgilenirken psikolojik sıkıntıya düşüyor.

29) Ailenin yara alması, çocukları mahvediyor.

30) Çocuklara verilen sözler tutulmalıdır.

31) Çocuklara en iyi mükâfat maddî değil, hissî olmalıdır.

32) Boşanmış çiftler ve çocukları, duygusal sarsıntı geçirir. Psikolojik destek alamadıklarında nevrotik ve anti-sosyal eğilimler ortaya çıkar.

33) Mutlu çocuk yetiştirmek oyuncaklarla değil, ruhunu besleyerek oluyor.

34) Çocukların oyuncakları yabancı kültür oyuncakları olmamalıdır. Millî kimliğe, millî kıyafete uygun olmalıdır.

35) Sigara tiryâkileri mutsuz çocuklardan çıkıyor.

36) Süslenme yaşı dünya genelinde çok küçük yaşlara düştü.

37) Çocuk pornosu Batı ülkelerinde ağır cezayı gerektiren suçtur. Türkiye’de ise bunun cezası komik denecek seviyededir.

38) Küçük çocuklara cinsel tâcizler dünya genelinde arttı. Mâsumiyet tehlikede...

39) Türkiye’de eski yıllara göre boşanma artmıştır.

Dünya geneline göre, Türkiye’de boşanma oranı yüzde 6’dır. ABD’de boşanma oranı yüzde 41, Rusya’da yüzde 65, Beyaz Rusya’da yüzde 68...

40) Batı’da yeni bir akım başlamıştır: “Dönüş aileye, başka çare yok.”

41) Türkiye’de Guinnes Rekorlar kitabına girmek için son derece temâyül var.

42) Aile içi şiddet, dünyanın önde gelen meselesidir.

43) Psikolog manken Ece Sükan’a göre: “Mankenleri yaşlanınca ağır deprasyon bekliyor.”

44) Türkiye’de her yıl 5 bin çocuk sokağa terk ediliyor.

45) Colors Dergisi’nin 53. sayısına göre dünyada 27 milyon köle var.

46) Sabırsızlık ve dikkatsizlik erkek çocuklarda kızlardan 9 kat fazladır.

47) Dünya’da 6 çocuktan biri işçi...

48) Türklerin iş hayatındaki en büyük avantajı, aile bağlarıdır.

49) ENSEST: “Aile içinde çocuğun cinsel tâcizi”dir. Avrupa ülkelerinde ağır bir suç ve ağır hapis cezası vardır. Cinsel tâcize mâruz kalanın rızası var mı, yok mu bakılmıyor.

50) Aile içi tecâvüzler, çoğunlukla bir kerelik olay değildir.

51) Çok defa “ensest” gizli kalıyor.

52) İstanbul’da her yıl 200 çocuk sokağa terk ediliyor.

53) Anne ve babadan ayrı büyüyen çocuklar, iç dünyalarına çekiliyorlar, kendilerine güvenleri kalmıyor. Sevgi eksikliği de duyan çocuk, bunu sokaklarda arıyor. Aile parçalanıyor.

 
  Bugün 30065 ziyaretçikişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol